''Bir insandan bir insana'' yılların birikimi yolların birikimi en nihayetinde aşkın birikimi..
Nereden başlıyacağımı inan bilmiyorum. Beynimde, aklımda ve vücüdumda seni sensiz yaşadığım koskoca bi altı senem var ve bu altı seneyi bu küçücük kutucuğa nasıl sığdırabileceğimi bilmiyorum. Bugün seni gördüğüm ilk günün üzerinden tam 6 yıl 2 ay 11 gün geçti. İnan bana, sadece seni gördüğüm ilk günün ilk dakikasını bile anlatmak istesem, yıllarca çıkamam bu kutucuğun içinden. Kalbime işleyen huzur, mutluluk ve sevginin çoğunluğu o an, seni gördüğüm ilk dakikada sızdı kalbime. Sevginin, sevmenin ne demek olduğunu öğrendim o an. Okula sadece seni görmek, sesini duyabilmek ve rüyalarım için anılar oluşturabilmek için geliyordum. Ben sağ en arka sırada oturuyordum, sense orta en ön. Gün boyu senin olduğun o sıraya bakardım 'Belki arkasını dönerde yüzünü görebilirim'' diye. Ama sadece hocalar ayağa kaldırdığı zaman döner bakardın, o anda ben utanır hiçbirşey konuşamaz saçmalardım. Özelliklede o ilk haftaki tanışma faslında. Her ayağa kalkıp ismini söylediğinde ayrı bir mutluluk, ayrı bir heyecan uyandırırdı bende sesin. Sıra bana geldiğindeyse hep utanırdım, yüzüm kızarırdı yüzüme baktığın için. Hiçbirşeyden haberin yoktu sadece keskin keskin bakar, saçmaladığım kelimelere tebessüm ederdin. Tabi şuanda bunların hiçbirisini hatırlamıyosundur, ama gözümün seni gördüğü her dakikanın, beynimden çıkmayacak ayrı bir yeri var benim için. Siyah turuncu bi telefonun vardı nokia marka. hep tenefüslerde elinde olurdu o telefon, aynısı ayşedede vardı. Hep oyun oynicağım diye telefonunu alır resimlerine bakardım. Her kadına kapanmak yakışır elbet ama sana yakışmakla kalmayıp bambaşka bir güzellikte eklemiş üzerine. O zamanlar yaptığım çocukluktu tabi karıştırmamalıydım telefonunu bunun için sendende ayrıca özür diliyorum..
Hayatımın en büyük hatasını yapmıştım aslında o sene sana seni sevdiğimi söylemekle. Birşey değişeceğinden değildi pişmanlığım, ama genede arkadaş olduktan sonra söylemek saçmalıktı. Sana söylediğim o günü hala dün yaşanmış gibi hatırlıyorum. O kadar büyük bir umut vardı ki içimde o an içimde, kendimi inandırmıştım aslında ama olmadı, istemedin ve haklıydında. Herşeyden önce seni sevdiği halde arkadaşı olarak tanıtan birine nasıl güvenebilirdin ki. O gün kafamı sıradan kaldıramayıp gün boyu ağlamıştım, hatta bi ara yanıma gelip '' Ahmett hadi kaldır kafanıı herşeyi bana bağlama ama'' demiştin. O ara kafamı kaldırmak istedim, istedim ama beni o hale görmeni istemedim. Gözlerim kıpkırmızı, okul t-shirtümse sırılsıklamdı. O halde nasıl kafamı kaldırıp yüzüne bakabilirdim ki, tekrar göz yaşlarına boğulacağımı bile bile. Artık hiç bişeyin eskisi gibi olmiyacağını biliyordum zamanı geriye almak mümkün olsa bile bunu yapmak istemezdim, sana o zaman söylediğime pişman değildim. Yurtda kalıyordum o sene ve fotoğraflarınla doluydu telefonum. Her akşam yatmadan önce bakardım o resimlere saatlerce; hiç bıkmadan, sıkılmadan. Günlerce, aylarca, yıllarcada bakabilirdim onlara. Nereden öğrendiğini bilmiyorum ama bi şekilde öğrenip bilge gile sildirmiştin o resimleri. Zaten belleğimin tamamı seninle doluyken bi önemide yoktu telefondan gitmelerinin. Kimsenin bişeyden haberi bile yokken yurtta muhabbetimiz geçerdi, Seda ile Ahmet' de birbirine yakışıyor diye. İsmimizin yan yana gelmesi bile ayrı bi mutluluktu benim için. Bilmiyorum, belkide mutluluğun tanımıydın sen benim için. Heran, hersaniye aklımdan çıkmamak, herbir rüyamın içine işlemendi. Belkide akıp giden zamanın aşındıramadığı gülümsemen. Yada sadece yaşıyor olduğundan emin olmaktı mutluluk...
En iyisi anılarımı raflarına koyup , asıl söylemek istediğim şeye geçiyimdaha fazla uzatmadan.Seni ilk gördüğüm günden bu yana; ruhumun derinliklerinden çıkmayan heyenı hissetmeyi, hafızama kazınan gülümseni hatırlayarak huzuru, rüzgarınla içime işleyen zerrelerinle mutluluğu öğrendim ben. Bu şehirde olmayışın bile bunların önüne geçemedi, geçemezde. Okul bittiğinden bu yana sadece birkez gördüğüm ve, özlemle yanan kalbimi tek bir tebessümüyle söndüren birisi; varsııın başka şehirde olsun. Sen benim aklımda dokuduğum bir halısın. Kıpkırmızı, ömrüm boyunca dokuyacağım bir halı. Yüreğimin her karışı; sen farkında bile olmadan, seninle olan bütün anılarımın, gözlerindeki kıvılcımla yanıp, kalbime sızmasından oluşan sonsuz ip koleksiyonu. Dokuğum her motifin, her desenin, her işlemesi kalbime sızdırdığın bu sevginin ipliğinden. Her karışı huzur ve mutluluk dolu. Ömrümün sonuna kadar dokuyacağım bu halı için bana yardım eder misin? Gözlerindeki kıvılcımla yakarmısın tekrar gelecekteki anılarımızı ? Kalbimde ki sevgine sevgi katar mısın ? Geleceğimdeki karartıyı kaltırıp, geleceğim olur musun ?
''Bir aşktan alıntıdır'' 04-01-2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder